“`html
Ekrem İmamoğlu’nun Gözaltı Süreci ve Protestolar
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, gizli tanık ifadeleri doğrultusunda yürütülen soruşturmalar çerçevesinde, diplomasının iptali ile ilgili alınan kararın 1 gün sonrasında, 19 Mart’ta gerçekleştiren şafak operasyonu ile gözaltına alındı.
Cumhurbaşkanı adayı olarak halk oylamasında 15.5 milyon oy alan İmamoğlu, 23 Mart tarihinde nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne gönderildi. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına karşı protesto düzenleyen vatandaşlar, 19 Mart’ta sokaklara dökülerek sivil direnişte bulundu; İBB Başkanlık binasının bulunduğu Saraçhane, bu dönem boyunca mitinglerin merkezi haline geldi.
Yüz binlerce kişi, 1 hafta boyunca her gün Saraçhane’de toplanırken, polis ekiplerinin sert müdahale görüntüleri dikkat çekti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Nisan’da yaptığı açıklamada, 20 ayrı soruşturma kapsamında 819 kişi hakkında kamu davası açıldığını ve bu kişilerden 278’inin tutuklu olduğunu belirtti.
SARAÇHANE’DEN TAHLİYE HABERLERİ
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolar sırasında tutuklanan toplam 102 kişi, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı.
CHP Parti Meclisi’ne seçilen Berkay Gezgin gibi tanınmış isimlerin de bulunduğu tutuklular, Silivri’deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu’ndan tahliye edildi. Tahliyenin ardından BBC Türkçe’ye konuşan tutuklular, gözaltı sürecinden cezaevindeki koşullara kadar yaşadıklarını detaylı bir şekilde anlattı.
BBC Türkçe’nin haberine göre; tutuklu olan bazı kişiler, kötü muameleye maruz kaldıklarını, bazıları ise adli mahkumlarla aynı koğuşta kalmalarına rağmen, kendilerine yardımcı olduklarını belirtti.
SİLİVRİ’DE YASAKLAR VE ŞİDDET İDDİALARI
Silivri Marmara Ceza İnfaz Kurumu girişinde büyük bir kalabalığın toplandığı; kasvetli, soğuk ve yağmurlu havada, geri dönüşü sabırsızlıkla bekleyen aileler dikkat çekti. Gözaltında darp edildiğini belirten bir tutuklu, cezaevinde geçirdiği süre hakkında ciddi endişeleri olduğunu ifade etti.
Başka bir tutuklu, hapishane içerisinde “sözlü tacize” uğradığını belirterek, durumu yetkililere ilettiğini söyledi. Avukatlar, adli mahkumlarla aynı koğuşta kalan tutukluların çeşitli psikolojik ve fiziksel şiddet vakalarına maruz kaldığına dair bilgileri paylaştı. Adalet Bakanlığı, 8 Nisan’da yaptığı açıklamada, tutuklu ve adli hükümlülerin aynı koğuşta kalmasına dikkat ettiklerini ifade etti.
“İNSANLAR YATAĞINI BİZE BIRAKTI”
10 Nisan’da serbest bırakılan Ekin Baran Yalnız, Saraçhane’de gözaltına alındıktan sonra adli mahkumlarla aynı koğuşta kaldığını anlattı. Yalnız, bu süreçte kendilerine yardımcı olan adli mahkumlar sayesinde oldukça rahat geçirdiklerini belirtmişti.
“Mutluyum, zaten neden içerdeyim ki?” diyen Yalnız, protestocuların serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
‘GÖZALTI SÜRECİNDE ŞİDDETE MARUZ KALDIM’
İsmini açıklamayan bir tutuklu, gözaltına alındığı günden sonra çeşitli zorluklarla karşılaştığını ve cezaevine alınmadan önce bir merkezde tutulduğunu ifade etti. Olayların örgütlü bir şekilde yürütüldüğünü, kendilerine kötü davranmanın hafif olduğunu belirtti.
“KAMUOYUNDAN KORKTULAR”
Serbest bırakılan Ozan Gültekin, gözaltındayken dışarıdaki kamuoyu baskısının kendilerini koruduğunu ifade etti. Gültekin, “Dışarıdan gelen destek, içeride çok büyük bir etkiye sahipti” diyerek umut dolu mesajlar verdi.
‘CEZAEVİNDE KÖTÜ MUAMELE GÖRDÜM’
Bir başka tutuklu, 18 gün boyunca yaşadığı zorlukları anlatarak, cezaevinde hem fiziksel hem de psikolojik kötü muamele gördüğünü aktardı. Cezaevinde tedavi sürecinin çok zor geçtiğini ve gerektiği gibi hizmet alamadıklarını belirtti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, 1 Nisan’da kötü muamele iddialarını reddederek, tutukluların tüm haklarının yasal çerçevede korunduğunu duyurdu.
‘SİLİVRİ İŞİN EN İYİ KISMIYDI’
Vatan Caddesi’nde tutulduğu süre boyunca ciddî sıkıntılar yaşadığını belirten bir tutuklu, “Silivri işin en iyi kısmıydı” ifadesini kullanarak, sürecin kendisi için nasıl bir deneyim olduğunu aktardı.
18 NİSAN’DA İLK DURUŞMALARI YAPILACAK
İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi, tahliye için gerekçe olarak, sanıkların çoğunun öğrenci olması, öğrenim hayatlarının devam etmesi ve hastalık gibi hususları gösterdi. Dava hakkında itiraz haklarının olduğunu belirtti.
Ancak 18 Nisan’da duruşmaları yapılacak olan birçok öğrenci, hala Silivri Cezaevi‘nde tutuklu bulunuyor.
“`
