Uzmanı uyarıyor: Verem aşısının 6 yaşından sonra koruyuculuğu yok!

Prof. Dr. Sinem İliaz: “Tüberküloz (Verem) Hakkında Bilinmesi Gerekenler”

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem İliaz, Tüberküloz Eğitim ve Farkındalık Haftası kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de tüberküloz ölüm oranına dikkat çeken İliaz, erken tanının ve aşının önemini vurguladı. Verem hastalarının %85’inin tedavi edildiğini belirten İliaz, verem aşısının 2 aylık bebeklere bir kez uygulandığını söyledi.

Verem hastalığının bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Sinem İliaz, tüberkülozun sosyoekonomik seviyesi düşük ve kalabalık gruplarda daha sık görüldüğünü ifade etti. Akciğer tüberkülozunun en bulaşıcı tür olduğunu belirten İliaz, hastalıkla temas halinde olan herkesin kesinlikle hastalığa yakalanmayacağını, temas süresinin ve yakınlığın bulaşıcılığı belirlediğini aktardı.

“Tüberküloz Belirtileri ve Tedavi Süreci”

Tüberküloz belirtilerinin tuttuğu organa göre değiştiğini belirten Prof. Dr. İliaz, akciğer tüberkülozunda uzun süreli öksürük, balgam çıkarma, kanlı balgam, kilo kaybı, gece terlemesi, iştah kaybı, ateş gibi belirtiler görülebileceğini ifade etti. İliaz, şikayetlerin uzun soluklu olduğunu ve 2-4 hafta devam etmesi durumunda mutlaka uzman bir hekime başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.

“Bakterilerin Yayılmasında Uzun Süreli Hava Kirliliği Etkili”

Akciğer veya gırtlak tüberkülozu olan bir kişiyle uzun süre aynı ortamda kalmak durumunda bakterilerin daha fazla yayılacağını ifade eden Prof. Dr. İliaz, hastalığın solunum yoluyla bulaşabileceğini belirtti.

Veremin sık görüldüğü ülkelerde çocukluk döneminde aşılanmanın önemine değinen Prof. Dr. Sinem İliaz, bu aşının özellikle öldürücü formlardan korunmada etkili olduğunu vurgulayarak açıklamalarını tamamladı.

Related Posts

Uzmanlardan diyaliz hastalarına ‘yazın doğru beslenme ve dengeli sıvı tüketimi’ uyarısı

Yaz aylarında diyaliz hastaları için en büyük tehdidin hatalı beslenme ve fazla sıvı alma olduğuna dikkati çeken uzmanlar, yüksek tansiyon ve kalp gibi çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşmamak için dengeli ve doğru tüketim tavsiyesinde bulundu.

Japon usulü yürüyüş! Tüm dünya bu yöntemi deniyor, sosyal medyada yer yerinden oynadı

Fitness çılgınlıklarının sosyal medyayı çepeçevre sardığı bu günlerde son zamanların en popüler konusu ‘Japon yürüyüşü’ oldu. Kolay, hızlı ve kan basıncını düşürmeyi vaat eden bu yöntem düzenli bir şekilde uygulanırsa hızlı sonuç veriyor. Peki nedir bu Japon yürüyüşü?

Sinsice ilerliyor: Bacak ve kollardaki bu değişikliklere dikkat!

Lenfödem hastalığı sinsi ilerliyor ve geç tanı konduğunda tedavisi zorlaşıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Deniz Çevirme, lenfödemin belirtileri ve erken teşhisin önemi hakkında uyarılarda bulundu.

Kolesterolü doğal yollarla düşürmek mümkün mü?

İlaç kullanmadan kolesterol seviyesini düşürmek isteyenler için umut verici çalışmalar var. Ancak her doğal yöntem bilimsel değil. Bitkisel kürlerden diyet takviyelerine, Akdeniz mutfağından yaşam tarzı değişimlerine kadar doğal yöntemlerin etkisi ne kadar gerçek?

Kalp krizi riski herkese eşit değil

Kolesterolü yüksek olan herkes aynı riski taşımıyor. Kolesterol testleri çoğu zaman eksik bilgi veriyor. Gerçek riski belirlemek için trigliserit, HDL ve bel çevresine de bakmak gerekiyor. Kan tahliliniz “normal” çıksa bile kalp krizi riski taşıyor olabilirsiniz. Çünkü total kolesterol değeri, partikül boyutu, insülin direnci ve bel çevresiyle beraber değerlendirilmelidir.

Koruyucu adımlar ve yeni umutlar

Her demans geri döndürülemez değildir. B12 eksikliği, tiroit hastalıkları, depresyon… Bazı nedenler düzeltildiğinde zihin yeniden açılabilir. Zona aşısı yaptıranlarda demans riski % 20’ye kadar azalıyor. En iyi koruma mı? Egzersiz, sosyallik, kitap, sebze, denge.